Bugün
Sağlık
22 Haziran 2023 - 10:56

Yüksek Tansiyonu Anında Düşürüyor. Günde 1 Tane Yemeniz Yeterli !

22 Haziran 2023 - 10:56

Yüksek tansiyon hem gençleri, hem yetişkinleri hem de yaşlıları etkileyebilir.

TAKİP ETTAKİP ET

Bütün dünyada en çok görülen hastalıklardan birisi olan hipertansiyon, ülkemizde de yaklaşık olarak her 3 erişkin kişiden 1’inde görülür. Erişkinlerde en sık oluşan kronik hastalık risk faktörü olan hipertansiyon aynı zamanda belirtisiz ve gizli bir şekilde oluşabildiği için sessiz bir şekilde ölüme yol açabilmektedir. Hipertansiyon hastalığı kontrol altına alınmadığında birçok kalp damar hastalıklarına, böbrek hastalığına, beyin kanaması gibi serebrovasküler olaylara, erken yaşta ölüme ve yeti yitimine sebep olabilmesi nedeniyle halk sağlığı için önemli bir tehdit unsurudur. Bu nedenle tansiyon ile ilgili toplumsal bilincin artırılarak erken teşhis için sağlık kuruluşlarına başvuruların artırılması ve tedavi için gerekli yaşam tarzı değişikliklerine uyulması oldukça önemlidir.

Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon) Nedir?

Kalp ve damar hastalıkları açısından risk oluşturması nedeniyle yüksek tansiyon hastalarında erken tanı konulması ve tedaviye erken başlanması bu riski önemli ölçüde engeller. 18 yaş üzerindeki erişkin bir bireye yüksek tansiyon tanısı konulabilmesi için tekrarlanan kan basıncı ölçümleri yapılır. Tansiyon aleti ile yapılan bu ölçümlerin sonunda büyük tansiyon olarak bilinen sistolik kan basıncı ve küçük tansiyon olarak bilinen diyastolik kan basıncı değerleri kaydedilir. Kayıtlara göre sistolik kan basıncı değerlerinin ortalaması 140 mmHg ve üzeri ise ve/veya diyastolik kan basıncı değerlerinin ortalaması 90 mmHg ve üzeri ise hipertansiyon tanısı konulur. Birçok hastada tanı konulması için sistolik kan basıncı değeri kullanılır ve bu değerin yüksek olması hipertansiyon açısından önemlidir. Yapılan ölçümlerde hipertansiyon iki evrede incelenir. Sistolik kan basıncı değeri ortalaması 140-159 arası ve/veya küçük tansiyon aralıkları (diyastolik kan basıncı) 90-99 ise bu durum evre 1 hipertansiyon olarak adlandırılır. Sistolik kan basıncı ortalamasının 160 mmHg ve üzerine, diyastolik kan basıncı ortalamasının ise 100 mmHg ve üzerine ulaştığı yüksek tansiyon değerleri görülen kişilerde ise evre 2 hipertansiyon tanısı konulur.

Yüksek Tansiyon Belirtileri Nelerdir?

Tansiyon yükselmesi durumunda genellikle belirti görülmez. Hafif baş ağrısı, baş dönmesi ya da burun kanaması gibi belirtiler tansiyon yükselmesi sonucu oluşabilir. Ancak bu belirtiler çoğunlukla vücutta herhangi bir organın fonksiyonunun bozulduğunu göstermez. Hipertansif aciller olarak adlandırılan ve akut organ disfonksiyonu (fonksiyon bozukluğu) olduğunu düşündüren bazı belirtiler vardır. Nefes darlığı, göğüs ağrısı, şiddetli baş ağrısı, görmede bulanıklık, bulantı, kusma, bilinç bulanıklığı (konfüzyon), nöbet geçirme, uykuya meyil gibi şikayetler vücuttaki organların işlevinde bozulmaya bağlı oluşabilir ve bu durumlarda acil müdahale gerekebilir.Sekonder hipertansiyonda ise şu belirtiler görülebilir:

  • Yorgunluk: Böbrek hastalığı, hiperkortizolizm, tiroid bozuklukları ya da obstrüktif uyku apnesine bağlı oluşabilir.
  • Ek olarak böbrek hastalığı durumunda sık veya az idrara çıkma, ödem, idrar yaparken ağrı veya yanma hissi ve yan ağrısı gibi semptomlar bulunabilir.
  • Böbrekteki damarların tıkanıklığı sonucu oluşabilen akciğer ödemine bağlı nefes darlığı şikayeti görülebilir.
  • Feokromositoma hastalığına bağlı oluşabilecek semptomlar ise baş ağrısı, yüzde kızarma, çarpıntı, bayılma ya da bayılayazma, görme bozuklukları ve aşırı terlemedir.

Stres, tansiyon yükselmesine neden olabilen önemli bir faktördür. Özellikle uyku problemleri, depresyon ya da anksiyete, bulantı, ishal, baş ağrısı, çarpıntı ve vücudun çeşitli bölgelerinde ağrılar strese bağlı yüksek tansiyon belirtileri arasında yer alır. Stres tedavi edilmezse ve kronikleşirse kan basıncında yükselme yaparak hipertansiyon hastalığına neden olabilir.

 

Yüksek Tansiyon Tedavisi Nasıldır?

Yaşam tarzı değişiklikleri hekimler tarafından tüm hipertansiyon hastalarına askini gerektiren bir durum olmadığı sürece tansiyon düşürme amaçlı önerilir. Hipertansiyon hastalarının bir kısmında ilaç tedavisine gerek duyulmadan gerekli önlemler alınarak kan basıncı değerlerinde düzelme görülebilir. Yemeklerle birlikte tüketilen tuz miktarı tansiyona neden olan en önemli faktörlerden biridir. Bu nedenle tansiyon hastalarında tuz kısıtlaması uygulanır. Ek olarak diyet ve egzersiz yardımıyla kilo kaybı da tansiyon düşürücü uygulamalar arasındadır. Sebze, meyve, düşük yağlı süt ürünleri, tam tahıllar, kümes hayvanları, balık ve fındık içeren bir diyet birçok hastada etkilidir. Kırmızı et, rafine şeker içeren içecekler ve tatlılar ise tansiyonu yükseltebileceği için dikkatli tüketilmelidir. Ayrıca alkol tüketen kişilerde alkol alımının kısıtlanması da tansiyonu düşürmek için etkilidir.

Hipertansiyon üzerine yapılan çalışmalarda kullanılan ilaçların kalp yetmezliği, inme ve kalp krizi riskinde azalma sağladığı görülmüştür. Evre 1 hipertansiyonda ilaç tedavisinde tansiyon düşürmek için öncelikle monoterapi yani tek ilaç tedavisi kullanılır. Ancak tedaviye rağmen hedeflenen kan basıncı değerlerine ulaşılamaması durumunda reçete edilen ilaca ek bir ilaç eklenebilir veya ilaç kombinasyonları içeren tek bir ilaç kullanılabilir. Kombine ilaç kullanımına rağmen hedef değerlere ulaşılamıyorsa ilaç kombinasyonuna yeni ilaçlar eklenerek tedavinin etkisi artırılır. İlaç tedavisine ek olarak tansiyonu düşüren yiyecekler ve diyetin de uygulanması tedavide başarı oranına katkıda bulunur.

Yüksek Tansiyona İyi Gelen Besinler

DETAYLAR DİĞER SAYFADA

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR